31 Ocak 2011 Pazartesi

Affetmek ve helalleşmek üzerine...


Geçenlerde farkettim affetmek ve helalleşmek farklı durumlarmış. Yıllarca direndim helalleşmek yeterlidir, affetmektir hem de diye.

Oysa ki bir oyun bunu bana öyle güzel anlattı ki.

Blogda da bahsetmiştim Sondan Sonra oyunundan.
http://kendimercegimden.blogspot.com/2011/01/sonran-sonra-duru-tiyatro.html

Bir nükleer saldırı sonrasında bir sığınakta geçiyor oyunun öyküsü. Oyuncular Emre Kınay ve Ahu Türkpençe.

Oyundan önceki gece rüyamda eski bir arkadaşımla sabaha kadar uğraşmış durmuş, uyanınca da neden gördüm ben şimdi bu kişiyi diye düşünmüştüm. Oyuna gidince anladım ne olduğunu. Oyunda yaşananların benzerlerini yaşamıştım. Çok şükür ki tamamını değil.

Sonra o gün anladım ki affetmek ve helalleşmek farklı. Çünkü helalleşmek bence verdiğin, yaptığın, sunduğun şeyleri özgür bırakmak. Kolay da. Çünkü vermişsin, yapmışsın zaten geçmiş, gitmiş. Artık önemli değil. Verdiklerini geri istemezsin.

Affetmek ise o insanı ve kendini özgür bırakmak. Affetmek o insanı, yaşadıklarını sindirdiğinde, aklına geldiğinde aynı hissi vermediğinde, canın yanmadığında olabiliyor galiba. Çok anlatılabilir değil ama özü bu bence. O kadar uzakta kalıyor ki yaşananlar sanki başka birinin hayatının detayları gibi. Ama benim hayatım, ben yaşadım bunu biliyorum.



Ama farklıymış. Affettiğimizde anlıyoruz. Güzel olan tarafı bu. Anlıyoruz.

Etiketler: , ,

1 Yorum:

saat: 31 Ocak 2011 15:24 , Anonymous Adsız dedi ki...

iyiki yazmissin...bende ayni fikirdeydim..ama simdi bir kapi actin..tesekkur ederim

 

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa